Müze çatısı, yapılırken yapıya uygun ve göze hş gelen bir çatı yapılmalıdır. Yapıya dışarıdan bakınca kişiyi kendine çeken bir görselliğe sahip olmalıdır. Çatısının sağlam, uzun ömürlü olması gerekmektedir.
Müze Çatısı Kaplarken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Müze çatısı kaplarken nelere dikkat edilmesi gerektiği sorusunun en büyük sebebi görsel olarak göze hitap etmesi gereken, yerlileri ve turistlerin ilgisini artırmakla beraber içinde bulunan yapıtların nasıl korunduğu sorusunun da cevabıdır aslında. Dışarıdan bakıldığı zaman sade değil de daha göze hoş gelen,insanın içerisinde ne olduğunu merak ettiren ve bu kaplamayı nasıl yaptılar, nelere dikkat ettiler,içerisinde bulunan yapıtlara zararı var mı yok mu? sorusunu sordurtmak için müze çatısı kaplanırken bir çok konuda dikkat edilmesi gereken husular vardır.
Türkiye de en çok merak edilen müze çatısı kaplaması ; Rahmi Koç Sütlüce Müzesi Lengerhane bölümünün çatısının nasıl yenilendiğidir,.Onduline Avrasya’nın “Isoline ile Arduvaz” olarak adlandırılan sistemi kullanılmıştır. 200 metrekarelik çatı alanında kullanılan ve yenilenen müze çatısı kaplamasında , Ark İnşaat, Eskis Mimarlık Yüksek Mimarı olan Sami Çiprut ve Onduline ekibinin de ortak çalışmaları sonucu başarıyla gerçekleştirilebilmiştir.
Isoline yani kiremit çatılar için özel olarak üretilen su yalıtım levhası, uzun süreden bu yana gelen kiremit altında güvenli bir su yalıtım malzemesi olarak başarı ile kullanılırken, özel olarak geliştirilen bir çıta sistemi ile de birlikte arduvaz kullanarak kaplanan çatıları daha kolay olmasıyla birlikte, güvenli, hızlı uygulanabilir ve ekonomik bir hale getiriyor. Arduvaz taşlarının özel çıtalar aracılığı ile monte edilmesinden oluşan sistemin temelini oluşturan Isoline, net bir şekilde su geçirmez bir malzeme olarak yapıların korunmasında büyük önem taşıyor.
Müze Çatısını Kaplamanın Avantajları Nelerdir?
Titanyumlu Çinko ürünleri ile kaplanmış olan bir çatı, yapıyı tam anlamıyla korumanın da yanı sıra, tasarıma sağladığı avantajlar ve detayları ile sunduğu estetik zenginlik sebebi ile yapıların ayrılmaz bir bileşeni oluyor.
Titanyumlu Çinko sistemleri ile yapılan çatı kaplamaları, çok yönlü kullanımlarından da dolayı müze, villa, dağ evi gibi farklı yapılara hem modern ve estetik zenginlik kazandırıyor, hem de geleneksel yapısını bozmadan uygunluk gösteriyor ve görsel olarak göze hitap etmektedir. Baca, kuşluk ,güvercinlik ve kalkan duvarları gibi bazı mimari bileşenlerle birer yapı unsuru haline geliyor. Tamamı sızdırmazlık garantisi ile insanlara ve sektöre garanti veren sistem alternatiflerine sahip olan çinkonun benzersiz doğal estetiğini, ve kolay kullanımını sektörün önüne bir garanti olarak sunuyor. Uzun kullanım ömrü ile, bakım gerektirmemesi, yanmaz ve paslanmaz yapısı, ısıya dayanıklılığı, çevreye duyarlılığı ve estetik değerleri sebebiyle geleceğin malzemesi olarak görülen ve nitelendirilen titanyumlu çinko, mükemmel bir şekillendirme, kıvırma ve sistem teknikleri ile iddialı, yapması ve uygulanması zor görünen ve karmaşık yapı tiplerinde dahi uygun çözümler sağlayarak kolaylık sağlamaktadır.
Pastrol Manzarada Yeşil Çatılı Müze Nedir?
Aynı zamanda enerji verimli müze çatısında doğa,kültür, sanat ve tarih bir araya gelerek bütünleşmiştir. Danimarkada bulunan arkeoloji ve etnografya müzesi olan Moesgaard Museum, Henning Larsen Architecst adlı bir mimar tarafından tasarlanmıştır. Müze meraklılar,sanat ve doğa düşkünleri için oldukça popüler olan 16 bin metrekarelik çevre dostu olan müzede,tarih öncesi ve etnografik sergiler yapılmaktadır. Moesgaard Museum yerel bitkiler ile kaplı eğimli,yeşil çatısı ile müzeyi bir şaheser ve çarpıcı bir göz alıcılık ile oraya ait bir simge haline getirmektedir.
Sadece müze çatısı olarak değil aynı zamanda yaz aylarında tiyatro sahnesi,viking pazarı ve bisiklet parkuru,yolu olarakta kullanlan müze çatısı,kışları ise kar yağışından sonra bölgede bulunan en ünlü ve en çok tercih edilen kızak yamacı olarak kullanılmaktadır.
Estetik,konforlu ve enerji tassarrufu yapan binaların,müze çatılarının bir diğer ortak noktası ise,mimari ile teknolojinin muhteşem bir uyum içinde olarak etkileşim halinde olmasıdır. Enerji verimli müze çatısı,ekonomik,sosyal ve çevresel faktörlerin etkileri olarak,üç sürdürebilirlik düzeyinde değer yaratma amacı ile özel odak alanları yapılmış ve geliştirilmiştir.
İdeal Müze Çatısı Nasıl Olmalıdır?
İdeal müze çatısı hem görsel hem de sanatsal olarak insanların ve çevrenin dikkatini çekmeli ve oraya teşvik ederek,merak uyandırmalıdır.
Müze çatısını kaplarken en dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi ise restore edilmiş tarihi binaların yapısını ve orijinalliğini bozmamaktır.
Kaplamaları İle Dikkat Çeken Bazı Müze Çatıları
Kaplamaları ile dikkat çeken bu müze çatıları içerisinde bulundurduğu eserlerin ve yapıtların da yanı sıra dikkat çekmektedir. Muhteşem çatılara sahip olan bu müzeler görenlerin gözlerini kamaştırmaktadır.
Metropolitan Museum of Art, New York Central Park ile bitişik olan bu müzenin çatısında, sanatçı Adrián Villar Rojas’ın “The Theatre of Disapperance” isimli enstalasyonu görülebilir. Manhattan silüetini ve parkı farklı açıdan görmek isteyenlerin de mutlaka ziyaret etmesi öneriliyor.
Ghibli Museum, Tokyo: Labirente benzeyen müze de farklı farklı kat ve teraslardaki bahçeleri ile oldukça farklı bir mimariye sahiptir. Bahçelerde görülebilecek heykeller arasındaki dev robot heykeli, en akılda kalan ve unutması zor eserler arasında sayılmaktadır.
Londra’nın gizli hazinesi olarak da tanımlanan bahçe, 1932 yılından bu yana korunmaktadır. Havuzlarında flamingoların da yaşadığı İspanyol, Tudor ve klasik İngiliz bahçesi olarak da üç farklı tarzda yetiştirilen çatı bahçesinde, Babylon restoranında ise fazlası ile vakit geçirmek mümkündür.
Bundeskunsthalle Rooftop Garden, Bonn Dev konileri ile bilim kurgu filmlerini anımsatan çatı bahçesi aynı zamanda geçici enstalasyon ve heykel sergileri için kullanıldığından dolayı, Bonn’un en ziyaret edilen yapıları arasında bulunmaktadır. Edinburgh National Museum Roof Garden, Edinburgh. Ulusal Müze’nin çatısında, tüm İskoçya’nın doğası çok rahat bir şekilde görülebilir. Manzarada görülen yapıları tanımlayan bilgileri ile tarihi şehre farklı bir açıdan bakarken, ülkenin coğrafyasında hızlı bir gezi yapabilmek ve bilgi almak, özellikle kısıtlı vakti olanlar tarafından çok fazla tercih edilmektedir.